17 Ocak 2012 Salı

Sırf ceplerini doldurmak için böyle film yapmışlar sözlerine ayar olmaya başladım. filmi o yüzden beğenmiyormuş. peynir almaya gittiğin bir peynirciden aldığın peynire güzel demen buna tezatlık oluşturmuyor mu güzelim?


                                                                                                                                 öfy

13 Kasım 2011 Pazar

Sarıkabadayı

Anlamadığım noktaların birleşimi koca bir kara delik oluşturur.


Ülkemizde sonersarıkabadayı diye bir insan varmış.
 yeni doğuş.
Hakikaten çok da seviliyor kendisi. ''ayy soner çıktı sesini açsanaa'' diye nidalar duyuyorum kendi evimde . Sonra araştırdım bu nidalar sadece benim evimden çıkmıyormuş. 


milletimi anlamıyorum. şöyle olabilir. zannımca ajdar gibi bakıyorlar bunada. dalga geçerce dinliyorlar. belki öyledir, inşallah öyledir.zaten ancak ve ancak ajdarla kapışabilir. (ki ajdar alır.)


Zevklere renklere kişisel her bi boka saygım var. ama insanların bu kabadayıyı ve sesini sevmesi insanlığımdan utandırdı beni. Ne yani bir uzaylı gelip dünyadaki harika enstrumanların ve de güzel insan seslerini yok edecek bi bombamı attıda bi bu kabadayının sesi ve güzelliğimi kaldı tek. Önerim git bi enstruman çal kabadayı ama sen sus. 


dikkat ettimde reklamını yapmışım,
adamı bilmeyenler dinleyip beğenebilir sonrada bir albümünü alabilirler. amacıma ulaşamadan kişisel saçma sapan bir reklam yaptım aslında .






Haddim değil.

14 Eylül 2010 Salı

Ağızlarda namuslu uygulamada fahişe.

Oy artık bir fahişe oldu bizde. Fahiş(!) fiyatlara satılan.

                                                                                                                                                                           ÖFY

7 Eylül 2010 Salı

İronik.

Uzun süre hıçkırdıktan sonra hıçkırığın bitmesiyle insan çok kötü oluyor.
Hıçkırığını geri bile isteyebiliyor.
Hayatında bir boşluk hissediyor. Hıçkıracakmış gibi ama hıçkırmayacağını bilmek gibi. 


Son hıçkırık.

Çok ironik bir durum








                                                                                                                    ÖFY

2 Eylül 2010 Perşembe

Kelebek

Henri Charriere; Onun için, o bir kürek mahkumu mu demeliyim? Yoksa mükemmel bir yazar mı? 
İnsanların çoğu Henri Charriere kadar şansız ve şanslı olmuyor. Kendisine atılan iftiralar, haksız yere yıllarca özgürlüğünün kısıtlanması ve dünyanın en acımasız cezasına çarptırılması onun şansızlığını, bunlardan sıyrılıp kendi çabalarıyla özgürlüğüne tekrar kavuşması ve bunları anlatabilecek harika bir yazar diline sahip olması onun şansını gösteriyor.  

Kitap yanlış hatırlamıyorsam 70'li yıllarda basıldı. Fransa'da 2 milyondan fazla sattı. Düşünün 70'li yıllarda. 

Son senelerin aksiyon gerilim kitaplarına taş çıkartır. Dili samimi. Yazdıklarının uydurma olmadığını size gösteriyor. Ha bu arada kitapta yazılanlar yazarın başından tamamen geçmiştir. Fransa mahkum ve ceza kayıtlarında da yaptıkları mevcuttur. 

Özgürlük! Kitabın ana teması. Ama özgürlüğe o kadar bağlı bir insan ki 7 kere hapishaneden kaçıyor ve 7sinde de yakalanıyor. Kitap çok eski Kitap evlerinde zaten bulunmuyor. Belki 2.el kitap veya antika dükkanlarında bulabilirsiniz. Yeni basılmış olabilir ozaman her yerde bulabilirsiniz.

Eğer sevdiğim bir arkadaşımsanız benden de isteyebilirisiniz.


                                                                                                                                                                    ÖFY

Ömer Hayyam

. Hakkında yazılmış bir çok kitap bulunuyor.
Kişisel görüşüme göre Ömer Hayyam'ı tanıyabilmek için en iyi kitap Amin Maalouf'un Semerkantıdır.

Semerkant adlı kitap;
Ömer Hayyam ,Nizamülmülk ve Hasan Sabbah arasındaki ilişkiyi Ömer Hayyam'ın eserlerinin nasıl kaybolduğunu ve daha sonra nerede ortaya çıktığını onun, şarabını ve aşığını nasıl sevdiğini akışkan bir dille anlatır.
 Şiddetle tavsiye ediyorum. Daha sonrada Ömer Hayyam'ın rubailerini okumaya çalışın.
Ben sizlere Ömer Hayyam'ı anlatamam çünkü buna yetecek kelimeleri birleştiremem.
Sizlere tavsiyem Ömer Hayyam felsefesini, bakış açısını anlamaya çalışın. Onun hakkında yazılan methiyelere veya günümüz eleştirmenlerinin hakkındaki yazılarını okuyunca benim neden zorlandığımı anlayacaksınız.


İnsanlara bir şey tavsiye etmek hadsizlik olmaz.
Haddim.

                                                                             ÖFY

30 Ağustos 2010 Pazartesi

İzlenim



Natalie Portman kendisine büyük ilgim var. Oyunculuğu başta olmak üzere.  

3 Numara saç traşının bu kadar yakıştığı bir kadın gösterin bana. Abartılı bir güzelde değil .. Nasıl denir.. Altın Oran evet. Yüzü o yuvarlak başı Altın oranla oluşturulmuş.

Özellikle The Professional Leon filminde hayran bıraktı. Ve son olarak V for Vendetta da benim için zirve yaptı.

Ve gülüşü. Gülüşü komik değil ama o televizyonda bile gülse insanın suratındada bir gülümseme oluşuyor. Ne öyle tam manken gibi nede küçük kızlar gibi.                                                                                                                    




                                                                                                                                                                               ÖFY